15 Ekim 2010 Cuma

Denizli Seyahat! aramak kabahat.

Uzun süredir yazacak konuların arasından şuraya yazacak iki satır bulamadım. bunun haklı utancını damarlarımda hissediyorum ancak bugün yaşadığım bir olayın kahramanlarından birisinin isminin içinde denizli geçmesi ve kahramanların ikisininde denizli'de yaşamasından mütevellit blog'uma bir sitem yazısı yazmayı uygun gördüm.

son bir haftadır iş yoğunluğumun çok yüksek olmasından ötürü sağımı solumu göremez oldum hatta friendfeed'de pucca ile kaya şahin kapışmış pucca hesabını kaldırmış benim haber dahi olmamı.

Genelde yolculuk fikrini çok sevsemde yolculuk teknikte pek sevmem, özellikle otobüs ile şehirler arası yolda seyehat etmekten nefret ederim. bunu çok fazla sebepleri var aslında, yolculuk yapan insanların genel terbiyesizlikleri (ki yol boyunca saatlerce sakız çiğneyen ve durumdan rahatsız olduğunuzu dile getirdiğinizde sanki anasına sövmüşsünüz gibi muamele yapan insanlar, yada önünüzde koltuğu sizi düşünmeden sonuna kadar yatırıp bunu en büyük hakkıymış gibi davrananlar vs.)
Kişisel bazlı korkularımın yanında firmalara ait korkularda zuhur eder çoğu zaman, zira saatte 90 hız limiti ile gitmesi gereken yolda 130'la giden bir otobüs firması bende pek iyi izlenimler bırakmaz. Aynı şekilde adı express olduğu halde köy dolmuşu gibi her durağa inatla giren bir firmada yolucuk yapılabilinecek otobüs firmaları listemde yer alamaz.

böyle pinpirik bir adam olduğum için çoğu yolculuğum ziyadesi ile kötü geçip bir kabusa dönüşebiliyor.
ama bu sefer durum farklı.
Genelde sevdiğim ve sorun yaşamadığım firmaları "şiddetle" eşime dostuma tavsiye etme gibi hastalığım var.
bugün istanbuldan bir misafir bekliyorum. Misafirim hayatında hiç cep telefonu kullanmamış birisi ve denizli'ye daha önce tek başına gelmemiş birisi, hoş gelmiş olsa dahi garaj değiştiği için yol ve iz bilmiyor.
Tüm bu etkenlere misafir ağırlamanın adetlerinden olan karşılama faslının garajta yapılması gerektiği gerçeğini eklersek otobüs geliş saatini karşılayan insanın bilmesinin gerektiği ortaya çıkıyor.

Misafirim bana telefon açıp, sizin oralara hangi turizm ile geleyim, hangisinde sorun çıkmaz çocuğum dediğinde ben iki firma adı belirttim birisi pamukkale turizm eğer bu firmanın saatleri veya yolcu durumu müsait değilse denizli seyahati seçin dedim. aynı listenin sonuna köseoğlu, metro gibi turizmlere kesinlikle uğramaması gerektiğini özellikle belirttim.

Bugün saat 12'de denizli'ye doğru araç hareket etti ve şuan (15:49) misafirim halen denizli'ye doğru geliyor.
ben akşam karşılama saatimi garantiye bağlamak için bugün denizli seyahatin internet sitesinde bulunan 0 258 241 10 58 numaralı telefonu aradım.
normal şartlarda kurumsal şirketlerin verdiği iletişim telefonları önce bir santrale sonra bir santral görevlisine aktarılır (böyle bir kural yoksa bile genel uygulama bu şekildedir) ama denizli seyahat telefonunu direk olarak bir beyfendi açtı. Telefon sesinin buğulu gelmesinden ötürü (sanırım direk garaja bağlandı telefon ve yeni garajın atmosfer sesi direk ahizemin diğer ucundaydı) bekledim. Karşı taraftaki "konuşsana!" sesinden sonra irkildim ve cep telefonu kontrol ettim numara doğruydu, "denizli seyehat değil mi dedim" evet BUYRUN! dedi beyfendi istanbuldan saat 12'de kalkan araç denizli'de kaçta gelir diye sorduğumda asıl bombayı işittim, "Napıcan öğrenipte ?" bunun üzerine ben "misafir almaya gelicem o yüzden sordum kusura bakmayın dedim." adamda (pardon beyfendide) "tabiki saat 9 buçukta gelicek"  dedi.

bende telefonu zahmet oldu teşekkür ederim diyerek kapattım.

şimdi oradaki arkadaşa (beyfendi) söylemek isteyipte içimde kalan şeyleri buradan söylemek istiyorum.
birinci olarak bir firmanın kurumsal olabilmesi önce elemanından geçer, daha telefonda konuşmasını bilmeyen adamı işe alır ve firma yüzü olarak yazıhanende, sekreteryanda kullanırsan bu senin için eksi puandır.
Aynı şekilde adabı muaşeret kanunlarına göre telefon açtığınızda kahvede iddaa kuponu yaptığınız arkadaşınız bile olsa önce merhaba yada alo denir Konuşsana ! ne ya Konuşsana ne, anan bananın öğretmediği şeyleri ben burdan mı öğreteceğim.
Ben misafirime firmanızı tavsiye etmiş isem ve kendi planlamam veya organizasyonum için sizin denizli'ye geliş saatinizi bilmem gerekiyor. "tabiki saat 9 buçukta gelicek " cümlesi daha önce söylediğiniz halde sizi arayan adama bile denmez zira sizi oraya tüm telefon açanlara adam gibi cevap vermesi için oturttu şirketiniz.
hem kusura bakmayın ama ben müneccim değilim sizin gelen otobüsünüzün saatini gayb uykusuna yatıp öğreneyim.

velhasılı denizli turzim şu saniyeden itibaren seyahat edilecek otobüs firmaların listemden silinmiş bulunmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder