4 Ekim 2011 Salı

Üst yapı çalışması ve bizden götürdükleri

Denizli'de üst yapı çalışması...

yazacak o kadar şey varken ben ufak bir iki şey paylaşacağım.
kış geldiği için artık bol bol yazabilirim burada.

Malum üst yapı çalışması hala bitmedi.
biten yerlerdeki karo taşlarıda farklı sebepler ile sökülüp güzelim düz ve nezihleştirilmiş yollar tekrar pancar tarlası kıvamına geliyor.

üst yapı çalışması hala bitmedi demiştim ya, bitecek gibi de durmuyor, İşin ehli olan firmaların ivedi şekilde bitirdiği caddeler (bkz: Pelitlibağ ve çevresi, yada sanayi bölgesi) örnek teşkil ederken, gereksiz yere birbirlerini mahkemeye veren inşaat firmaları yüzünden aksayan üst yapı çalışmalar(bkz: mehmetçik mahallesi)

Yaşayan bir şehrin bir ucundan girip tüm alt yapıyı elden geçirip birde üzerine üst yapı yapmak her babayiğidin hakkı değildir. bu yorumumu olaya siyasi gözle bakmadan okursanız bana hak vereceksiniz. Zira bu çalışmalardan önce ve sonra denizli'de nelerin değiştiğini az çok bilecek kadar denizlide yaşıyorum.


Bu yapı seferberliğinin yapılması şarttı ancak burada oy kullanan, çevre temizlik vergisini veren, belediyeye olan borçlarını aksatmadan ödeyen bir birey olarak içime sinmeyen çok şey var.

öncelikle, alt yapı ile düzenlenen logarların ve künklerin üzerleri sanki bir daha örtülmeyecekmişcesine betonlanarak taş döşendi yada asfaltlandı.
Biz hep avrupaya temizliği öğretmemizle övünürüz ya hani ? 13.yy'da biz dağa taşa sıçarken adamların şehirlerinin altlarında kanalizasyonları tünelleri vardı. (buralarda geçen onlarca dönem romanı yazabilirim buraya).

yapılan alt yapı ile birlikte şehrin altı ilerideki durumlarda daha yararlı olması adına, büyük tüneller ile döşenemez miydi ? büyüğü geçtim küçük tüneller ilede olur.

Künk ve logar sistemi bu iş için diyebilirsiniz ancak sizi eski kınıklı yolu dedikleri, mehmetçik mahallesini demokrasi meydanına bağlayan ve tiyatro minübüslerinin geçtiği yolda yürümeye davet ediyorum. Logar kapağından yerde yürüyecek asfalt yok.

özetle, yarın ekstra teklonojilere sağlanacak altyapı hizmetinide düşünerek bir çalışma yürütüldüğünü zannetmiyorum.

bir diğer kısım.
aslında şehrin nimetlerinden faydalanmak isteyen her sıradan vatandaşın yaptığı gibi şuan yazacaklarım özünde beni çok ilgilendiren şeyler değil. ama anlattığım şeyler yine anlatacağım şeylerin sonunda bahsedeceğim ütopyaya ulaşabilse tadından yenmez.

Pamukkale'yi bilmeyeniniz yoktur,
Tavas'ıda bilmeyeniniz yoktur, hatta çal'ı, acıpayam'ı bilmeyende yoktur.
elbette denizli içerisinde yaşayanlar için söylüyorum.

denizli'de yeri kazdığınızda su çıktığını biliriz, en yakın höyük veya benzeri tarihi eserin 2-3 km uzakta olduğunu biliriz, hatta etrafımızda yada ailemizde denizli ve çevresindeki gömü, hazine veya defineleri arayan birileri yada o birilerini tanıyan başkaları mutlaka vardır. böylesine tarihi zenginlikleri içerisinde barındıran bir şehrin bir ucundan diğer ucuna kadar komple kazıp üst ve alt yapı döşerken hiç mi tarihi eser çıkmadı da hiç bir inşaat ve çalışma aksamadı? benim merak ettiğim husus bu.

ha çalıştığım yerin yada oturduğum evin karşısında selçuklu dönemine ait bir kemer yada galeri bulunsaydı ve evimin önü senelerce kazı yapmak için kapatılmasaydı, ben ona karşı çıkardım. ama orada bir şeylerin olduğunu bilirdim.

özetle denizlide bir üst yapı çalışması yapıldı, bizden çok şey gitti, bir çok şey'inde üstü örtüldü.


bitti.